Her şey bir arayışla başladı…

Hem içimde hem çevremde, gerçekten hissettiğim bir şeyleri bulmak istedim.

Doğallığı… Saflığı… Bütünlüğü…

Sadece bedeni güzelleştiren değil, ruhuma da dokunan bir şeyi…

Fakat fark ettim ki, çoğu şey ya yalnızca dışa hitap ediyor, ya da içe…

Oysa biz, ruh, beden ve zihinle bir bütünüz.

Birini ihmal ettiğimizde, diğerleri de eksik kalıyor.

Ve güzellik —gerçek güzellik— sadece ciltte değil, insanın tüm varlığında parladığında ortaya çıkıyor.

İşte bu yüzden La Dermaloreenz doğdu.

Bu marka, yalnızca estetik ya da bakım sunan bir isim değil…

İçsel şifaya, enerji dengesine ve öz ışığına yürümek isteyen herkes için bir yol arkadaşı.

Her ürün; hem doğanın şifasını hem de kadim bilgeliklerin enerjisini taşıyor.

Her dokunuş; cilde olduğu kadar ruha da sesleniyor.

Her formül; sizi sadece güzel değil, uyanmış da hissettirmek için var.

Çünkü ben inanıyorum:

Hepimizin içinde sınırsız bir yaratıcı güç, bir ışık var.

Bu dünyada belki kısa bir deneyimdeyiz ama kendi sahnemizi seçebilir, kendi oyunumuzu en güzel hâliyle oynayabiliriz.

Ve bunu yaparken…

Işığımızla hem kendimizi hem de dünyayı aydınlatabiliriz.

La Dermaloreenz, bu ışığı hatırlaman için burada.

Seç…

Ve parla.

Derya Alişiroğlu 

La Dermaloreenz Kurucusu